YÖRESEL DEĞERLER

İZMİT PİŞMANİYESİ ( COĞRAFİ İŞARETLİ )

Rivayet odur ki, uzun yıllar önce İzmit’te nam salan bir tatlıcının yaptığı tatlılar çok meşhurdur. Tatlıcının güzeller güzeli çok şişman bir de sevgilisi vardır. Kızı o kadar çok sever ki çıkardığı yeni tatlısının ismini “Şişmaniyem” koyar. Tatlıcı sonunda muradına erer ve dünya evine girerler. Ancak evlilik, sevgilisinin kıskançlıkları ve huysuzlukları yüzünden cehennem azabına dönüşür ve ayrılırlar. Evlendiğine pişman olan ustanın tatlısı da bu olayın ardından, “Pişmaniye” diye anılmaya başlar. Pişmaniyenin anavatanı İzmit’in bu meşhur lezzetini ise yiyenler değil, yemeyenler pişman olur. Göçlerle kurulmuş şehir Kocaeli’ye her gelen, yanında kendinden bir şey getirmiştir. Kültürel çeşitlilik ve kozmopolit yapı, şehrin mutfağını zamanla emsalsiz renklerden oluşan zengin bir mozaiğe dönüştürmüştür.

İZMİT SİMİDİ ( COĞRAFİ İŞARETLİ )

Simit, ülkemizin çok sevilen besinlerinden biridir. İlk üretildiği yer olan Smiti’den (İzmit) geldiği rivayet edilir. İzmit Simidi’ni diğerlerinden farklı kılan özellikleri; ideal ölçüde gevrek olması ve susamlarının en uygun biçimde kızartılmasıdır. Hamuru pekmezle harmanlandıktan sonra susamla buluşur, odun fırınlarında pişirilir, afiyetle yenir. İzmit Simidi, Kocaeli’nin coğrafi işaretli ürünleri arasında bulunmaktadır.

HEREKE HALISI ( COĞRAFİ İŞARETLİ )

Hereke Halısı’nın en önemli özelliği yüzde yüz el yapımı olmasıdır. Dokuması yıllar alabilir. Çift düğüm, çift atkı tekniği ile örülmesi, kesiminin el makası ile yapılması gibi özellikleri ile diğer halılardan ayrılır. Dünyanın en ince ve en sağlam halısıdır. Uzun ömürlüdür, nesilden nesile miras bırakılabilir değerdedir. Hereke Halısı’nda birinci sınıf ipek ve yün kullanılır.

KARAMÜRSEL SEPETİ ( COĞRAFİ İŞARETLİ )

Sadece bıçak kullanılarak kestane ve fındık ağacından yapılan Karamürsel sepetinin iç hacmi, dış hacminin aksine geniştir. Bu özelliği sayesinde meşhur olmuştur. Hikayesi Sultan Abdülaziz’e dayanır.

Sultan, Hereke’deki köşke geldiğinde Karamürsel sepeti içerisinde kiraz hediye edilir, bu kiraz gümüş bir tepsiye boşaltılınca, bakarlar ki sepet küçük, ama içindeki kiraz dökülüp taşıyor. O günden sonra ufak tefek görünene “Karamürsel sepeti mi sandın” denilmektedir.

KANDIRA BEZİ ( COĞRAFİ İŞARETLİ )

Kandıra Bezi, Karadeniz kıyılarının nemli iklimlerinde yetiştirilen keten bitkisinden üretiliyor. Bu bezlerden yapılan giysiler; asırlardır bölgede giyim malzemesi olarak kullanılmış. Keten bez, vücudun nemden etkilenmesini en aza indirdiğinden, bölgenin nemli havasına da çok uygun. Eski Türk motiflerinin de işlendiği Kandıra Bezi (keten bezi) ile çay takımı, peçete, gömlek, gecelik, masa örtüsü, köşe yastığı, ceket, pantolon, döpiyes, yatak çarşafları yapılmaktadır.

DÖŞEME BEBEĞİ ( COĞRAFİ İŞARETLİ )

Döşeme Bebekleri, Gölcük Nüzhetiye bölgesinde yaşayan kadınlar tarafından yapılıyor. Tamamen el emeği, göz nurudur. İlk üretim amacı, yöresel kadın kıyafetlerini yaşatmaktır.

Bebekler, köyde yetiştirilen ürünlerden yapılmaktadır. Tamamen doğal malzemeler kullanılarak yapılan bu bebekler; hem sağlıklı, hem doğal hem içinde el emeği var. Kocaeli’den alınabilecek en güzel hediyeler arasında.

MANCARLI PİDE

Kandıra’nın meşhur ve vazgeçilmez lezzetlerinden mancarlı pidenin lezzetini kelimelerle anlatmak çok zor. Birçok farklı şekilde değerlendirilen mancar otunun tüketilebilecek en güzel halidir. Enfes kokusu, bağımlılık yapacak lezzetiyle Mancarlı Kandıra pidesi tadılacaklar listenizin üst sıralarında yerini alacak.

DARTI

Manav kültürünün en özeli keşkek, sarma ve makarna üzerine yakışan özel bir lezzettir Dartı. Kandıra’da her sofrada her öğün bulmak mümkündür. Yağlı sütlerin kaymaklarından elde edilen dartı, genellikle kahvaltılarda tüketildiği gibi yemeklere ya da tatlılara da malzeme olarak eklenebiliyor.

KANDIRA HİNDİSİ VE MANDA YOĞURDU

Kandıra Hindisi, yüksek et tutması ve lezzeti ile ünlüdür. Merada gezerek, arpa, buğday, mısır ve arazide bulduklarıyla beslendiğinden tamamen doğal olarak yetişen Kandıra Hindisi, diğer hindilerle kıyaslanamaz.

Kandıra Yoğurdu’nu ünlü yapan en önemli özellik; geçmişte çok sayıda bulunan, günümüzde ise sayısı azalmakla birlikte varlığını devam ettiren manda sütü katkılı yapılıyor olmasıdır. Yolu Kocaeli’den geçenlerin almadan geçemediği Kandıra manda yoğurdu, Kandıra’da köylerde yaşayan halkın geçim kaynaklarından da biridir.

DEĞİRMENDERE FINDIĞI

Gölcük’ün şirin sahil semti Değirmendere’nin fındığı, yaklaşık 150 yıl önce yetiştirilmeye başlanmıştır. Karadeniz fındığının aksine kabuğu yeşil, sivri veya yassıdır. Taze olarak yenmektedir.

EŞME AYVASI VE CEZERYESİ

Kar ve kayak turizminin merkezi Kartepe, tarımda da birçok ürünün dünyaya mal olduğu bir bölgedir. Eşme ayvası, adını bölgeden alıyor. Türkiye’nin en güzel ayvası Eşme’de yetişiyor. ‘Limon ayvası’, kısmen de ‘ekmek ayvası’ olarak tabir edilen Eşme Ayvası, dünyanın onlarca ülkesine de ihraç ediliyor. Eşme Ayvası’ndan yapılan cezerye ise bölgeden eli boş dönmek istemeyenler için de en lezzetli alternatif.

SÜTLÜ NURİYE

Sütlü Nuriye tatlısının kökeni M.Ö. VIII. yüzyılın başına kadar uzanır. Kuzey Mezopotamya’da yaşayan Asuriler ilk olarak, açılan hamurun içine çok ince parçalar halinde fıstık koyup odun ateşinde pişirdikten sonra bal eklemiş.

Başiskele civarında kurulan ve bir liman kenti olan Astakos’a ulaşan bu lezzetli tarif; burada yeni bir biçim kazanmış. Son olarak, yörede yaşayan manavlar arasında bulunan Nuriye adlı bir kadının hamuru yuvarlak şekilde sarması ve şerbetine süt eklemesi ile yeni bir lezzet kazanır ve ‘Sütlü Nuriye’ adı ile anılır hale gelir.

 

Bizi;
sosyal medyada takip edin!