“Kocaeli tarihi aydınlatılmalı”

Türk müzeciliğinin kurucusu, ressam ve arkeolog Osman Hamdi Bey´in 165 inci doğum yıldönümü anısına, dünyanın en büyük arkeoloji sempozyumu olan “29. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu” Kocaeli Üniversitesi´nde yapıldı. Sempozyumda bir konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli´nin karanlıkta kalan tüm tarihi sayfalarını aydınlatmak için birlikte çalışma çağrısında bulundu.

ARKEOLOGLAR BULUŞTU
Umuttepe Kampusu´nda düzenlenen sempozyumun açılışına Vali Gökhan Sözer, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, KOU Rektörü Sezer Komsuoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, Sempozyum Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hayat Aykanat, akademisyen, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, 3 bin yıllık tarihi geçmişi olan Kocaeli´nin, stratejik konumu itibarı ile tarih boyunca milletlerin ele geçirmek istediği bir kent konumunda olduğunu söyledi.

KARANLIK SAYFALAR AYDINLANMALI
Kocaeli´nin zengin bir tarihi geçmişine rağmen, karanlıkta kalan bir çok sayfasının bulunduğunu belirten Karaosmanoğlu, “Gelin birlikte bu karanlık sayfaları açalım ve aydınlatalım. Son yıllarda, Büyükşehir olarak destek verdiğimiz yüzey araştırmaları yapılıyor. Yapılan yüzey araştırmaları ile dünyanın en büyük antik tiyatrosu olarak kabul edilen Efes Antik Tiyatrosu´ndan daha büyük bir antik tiyatro tespit edilmiştir. Nikomedia Antik Tiyatrosu´nun kazılabilmesi ve gün yüzüne çıkarılabilmesi için Kocaeli Valiliği ortak çalışma yapıyoruz” dedi.

TARİHİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ
Büyükşehir Belediyesi olarak kentin tarihi geçmişine sahip çıktıklarını ve eserleri tek tek Kocaeli halkının hizmetine sunduklarını anlatan Karaosmanoğlu, kaderine bırakılan Osman Hamdi Bey Müzesi´ni restore ettiklerini, Eskihisar´da kültür geceleri düzenlediklerini, Anibal´ın mezarını onardıklarını anlattı. “Bu topraklar üzerinde yaşayan tüm medeniyetlerin mirasçıyız” diyen Karaosmanoğlu, “Herkesin potansiyel defineci olduğu ülkemizde bunu başarmak zorundayız. Kocaeli, iki denize ve bir göle kıyısı olan, yemyeşil Samanlı dağları ile masmavi denizin kucaklaştığı bir şehirdir. Yazın Karadeniz kıyılarında uzun kumsallarda ve doğa harikası koylarda denize girerken, kışın Kartepe´de kış sporları yapabilirsiniz. İlkbahar´da ise doğa harikası yaylalara çıkabilir ve o eşsiz güzelliği ciğerlerinizde hissedebilirsiniz. Sapanca Gölü´nde su kayağı yapabilir, İzmit Körfezi´nde yelken açabilirsiniz” diye konuştu.

DOĞA VE TARİH
Kocaeli´nin sanayi ile anıldığını, çünkü ülke sanayisinin kalbi konumunda olduğunu anlatan Karaosmanoğlu, “Fakat böyle doğal güzelliklere ve tarihi dokuya sahip olan şehrin sadece sanayi ile anılması büyük bir haksızlık ve talihsizliktir. Kocaeli´yi sanayi ile bütünleşmiş, kültür ve turizm şehri haline getirmek istiyoruz. Çalışmalarımızı da bu doğrultuda yürütüyoruz. Şehrimizin pek bilinmeyen yönünü, doğal güzelliklerini ortaya çıkarıyoruz.  Tüm Kocaeli´yi fotoğraflıyoruz. Türkiye´de ilk defa il genelinde yapılan çalışma ile 50´nin üzerinde trekking parkuru oluşturuyoruz” diyerek, sempozyuma katılanları kentte tatil yapmaya davet etti.

TARİHİ DEĞERLER DEĞERLENİYOR
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, kazı çalışmaları ile yüzey araştırmalarının desteklenmesi gerektiğini söyledi. Bakanlar Kurulu kararı ile geçen yıl 71 Türk, 39 yabancı kazı bilim adamının katılımıyla, 30´u müze kazısı, acil müdahale edilmesi gereken 136 kazı gerçekleştirdiklerini anlatan Düzgün, 2005 yılına göre 19 kazı çalışması fazla yapıldığına dikkat çekti. Orhan Düzgün, 2006 yılında 516 bilimsel araştırmaya da izin verdiklerini belirterek, “2006 yılında bakanlığın izni ile gerçekleştirilen tüm arkeolojik kazı, yüzey araştırma ve restorasyon çalışmalarına toplam 10.1 milyon YTL ödenek ayırdık. Bu rakam 2005 yılına oranla yüzde 25 artırılmıştır. Ülkemizdeki 9 adet kültür varlığı, dünya kültür mirası listesinde bulunmaktadır. Bu rakamı artırmak için çaba gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

KOORDİNELİ ÇALIŞMA
Sempozyum kurulu adına konuşan Prof. Dr. Hayat Aykanat, Türkiye´de arkeoloji envanterinin oluşturulamadığını, kurumların birbirinden bağımsız envanter çalışması yürüttüğünü, bu kurumların koordine edilmesi gerektiğini savundu. Aykanat, Türkiye´de arkeoloji konusunda net bir politika belirlenmediğinden yakındı. 1 Haziran tarihinde sona erecek olan sempozyum süresince, kazılara ait 146, yüzey araştırmalara ait 101, arkeolojik çalışmalara ait 34 ve müze araştırmalarına ait 22 olmak üzere, toplam 303 bildiri sunulacak.