KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI
17 AGUSTOS DEPREMİNİN 8.YIL DÖNÜMÜ
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanılan en büyük doğal afetlerden biri olan Marmara Depremi´nin üzerinden geçen 8 yıllık süre, yaşadığımız acıların bıraktığı izleri silmedi, silemeyecek.
Afette kaybettiğimiz yakınlarımızın anılarını ve sevgilerini özlemle kalbimizde yaşatırken, bugün elimizden onlara için rahmet dilemekten başka bir şey gelmiyor.
Yaşadığımız 17 Ağustos Marmara Depremi, bizlere deprem kuşağında olduğumuzu, onunla yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini göstermiştir. En büyük acı gerçek ise, depremin değil, sağlıksız yapıların, kaçak inşaatların, yanlış zeminlere ve fay hatları üzerine kurulan binaların can kaybına yol açtığı gerçeğidir.
Bugün hepimizin acıları ve anıları yeniden tazelenecek, o günler gözümüzde canlanacaktır. O acı dolu günlerdeki anıları düşünürken, ödediğimiz bedelin büyüklüğünün, deprem konusundaki cehaletimizden kaynaklandığını unutmamamız gerekir. Eğer deprem konusunda bilgili ve bilinçli bir şekilde önlemimizi almış olsaydık, yaşadığımız acının bedeli bu kadar ağır olmayacaktı.
Bugün, kaybettiklerimiz için elimizden dua etmekten başka bir şey gelmese de, çocuklarımız, torunlarımız ve bu ülkeyi miras bırakacağımız gençler için bir şeyler yapmak elimizdedir. Alacağımız önlemler, yapacağımız bilgilendirme çalışmaları, gelecekte yaşanacak bu gibi afetlerde can ve mal kaybını en aza indirecek, aynı acıların yaşanmasını önleyecektir.
Biz Büyükşehir Belediyesi yöneticileri olarak bu acıdan ders aldık ve önlemlerimizi alıyoruz. Halkımızı bilinçlendirmek için eğitim seminerleri düzenleyip, deprem kitapçığı ve CD´si dağıtarak, insanlarımıza yapması gerekenleri anlatıyoruz. Okullarda, çocuklarımıza deprem konusunda eğitim programları düzenliyoruz.
TÜBİTAK MAM ile, Türkiye´ye deprem konusunda model olan Zemin Sınıflaması ve Sismik Tehlike Değerlendirme Projesi´ni yürütüyoruz. Bu çalışma, modern teknolojinin imkanlarını en üst düzeyde kullanarak, il sınırlarımızın tamamında halkımızın can ve mal güvenliğinin sağlanmasını, gelecek kuşaklara sağlıklı bir kent bırakmak için gerekli önlemlerin önceden belirlenmesini kapsamaktadır.
Ayrıca Türkiyede ilk defa il sınırlarının tamamında uydudan takip sistemi (KUTAS) ile imarsız ve kaçak yapılaşmanın önüne geçilmiştir. Kentin tamamının imar planları çıkarılmış, depremlerde riskli olan bölgelerde bina yapımı önlenmiştir. Unutmayalım ki, yaşadığımız depremde en büyük hasar ve can kaybı, ruhsatsız, kaçak binalarda meydana gelmiştir.
Vatandaşlarımızın depreme dayanıklı, sağlıklı konutlara sahip olması için 20 bin konutluk hamle başlatılmıştır.
Valilik ve TÜBİTAK ile ortak bir projeye imza atarak, kısa adı AFKOM olan, Kocaeli Afet Koordinasyon Merkezi kurma çalışmaları yürütülmektedir. Bu çalışma sayesinde afet öncesi, afet anında ve afet sonrasında yapılacakların koordine edileceği bir merkez oluşturulacaktır.
Hedefimiz bütün insanlarımızın güven ve huzur içinde yaşamalarını sağlamaktır. Çünkü bizim için bir insanın hayatını kurtarmak bile, insanlığa yapılacak en önemli hizmettir.
Aynı acıların yeniden yaşanmaması ümidiyle, 17 Ağustos Marmara Depremi´ne verdiğimiz bütün şehitlerimize Allah´tan rahmet dilerken, herkesin deprem gerçeği konusunda konulan yasaklara uymasını ve bireysel bile olsa tedbir almasını temenni ediyorum.
Afette kaybettiğimiz yakınlarımızın anılarını ve sevgilerini özlemle kalbimizde yaşatırken, bugün elimizden onlara için rahmet dilemekten başka bir şey gelmiyor.
Yaşadığımız 17 Ağustos Marmara Depremi, bizlere deprem kuşağında olduğumuzu, onunla yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini göstermiştir. En büyük acı gerçek ise, depremin değil, sağlıksız yapıların, kaçak inşaatların, yanlış zeminlere ve fay hatları üzerine kurulan binaların can kaybına yol açtığı gerçeğidir.
Bugün hepimizin acıları ve anıları yeniden tazelenecek, o günler gözümüzde canlanacaktır. O acı dolu günlerdeki anıları düşünürken, ödediğimiz bedelin büyüklüğünün, deprem konusundaki cehaletimizden kaynaklandığını unutmamamız gerekir. Eğer deprem konusunda bilgili ve bilinçli bir şekilde önlemimizi almış olsaydık, yaşadığımız acının bedeli bu kadar ağır olmayacaktı.
Bugün, kaybettiklerimiz için elimizden dua etmekten başka bir şey gelmese de, çocuklarımız, torunlarımız ve bu ülkeyi miras bırakacağımız gençler için bir şeyler yapmak elimizdedir. Alacağımız önlemler, yapacağımız bilgilendirme çalışmaları, gelecekte yaşanacak bu gibi afetlerde can ve mal kaybını en aza indirecek, aynı acıların yaşanmasını önleyecektir.
Biz Büyükşehir Belediyesi yöneticileri olarak bu acıdan ders aldık ve önlemlerimizi alıyoruz. Halkımızı bilinçlendirmek için eğitim seminerleri düzenleyip, deprem kitapçığı ve CD´si dağıtarak, insanlarımıza yapması gerekenleri anlatıyoruz. Okullarda, çocuklarımıza deprem konusunda eğitim programları düzenliyoruz.
TÜBİTAK MAM ile, Türkiye´ye deprem konusunda model olan Zemin Sınıflaması ve Sismik Tehlike Değerlendirme Projesi´ni yürütüyoruz. Bu çalışma, modern teknolojinin imkanlarını en üst düzeyde kullanarak, il sınırlarımızın tamamında halkımızın can ve mal güvenliğinin sağlanmasını, gelecek kuşaklara sağlıklı bir kent bırakmak için gerekli önlemlerin önceden belirlenmesini kapsamaktadır.
Ayrıca Türkiyede ilk defa il sınırlarının tamamında uydudan takip sistemi (KUTAS) ile imarsız ve kaçak yapılaşmanın önüne geçilmiştir. Kentin tamamının imar planları çıkarılmış, depremlerde riskli olan bölgelerde bina yapımı önlenmiştir. Unutmayalım ki, yaşadığımız depremde en büyük hasar ve can kaybı, ruhsatsız, kaçak binalarda meydana gelmiştir.
Vatandaşlarımızın depreme dayanıklı, sağlıklı konutlara sahip olması için 20 bin konutluk hamle başlatılmıştır.
Valilik ve TÜBİTAK ile ortak bir projeye imza atarak, kısa adı AFKOM olan, Kocaeli Afet Koordinasyon Merkezi kurma çalışmaları yürütülmektedir. Bu çalışma sayesinde afet öncesi, afet anında ve afet sonrasında yapılacakların koordine edileceği bir merkez oluşturulacaktır.
Hedefimiz bütün insanlarımızın güven ve huzur içinde yaşamalarını sağlamaktır. Çünkü bizim için bir insanın hayatını kurtarmak bile, insanlığa yapılacak en önemli hizmettir.
Aynı acıların yeniden yaşanmaması ümidiyle, 17 Ağustos Marmara Depremi´ne verdiğimiz bütün şehitlerimize Allah´tan rahmet dilerken, herkesin deprem gerçeği konusunda konulan yasaklara uymasını ve bireysel bile olsa tedbir almasını temenni ediyorum.
