Barselonada yerel yönetimler zirvesi

Avrupa-Akdeniz Kentleri Konferansı´nda ülkemizi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi´ni Genel Sekreter Karaloğlu temsil etti

Barselona Deklarasyonu`nun imzalanmasının 10. yıldönümü nedeniyle düzenlenen konferansa resmi davetli olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Münir Karaloğlu katıldı.
Belediyeler adına ülkemizi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi`ni temsil eden Karaloğlu, yayınlanan Avrupa-Akdeniz Ortaklığı Bölgeleri ve Kentleri Deklarasyonu`nu imzaladı.

23 ÜLKEDEN 184 TEMSİLCİ KATILDI
Barselona Belediye Başkanı Joan Clos`un ev sahipliğinde Çağdaş Sanatlar Müzesi`ndeki açılış resepsiyonuyla program başladı, daha sonra Belediye Meclis Salonunda ülke temsilcilerinin sunumuyla devam eden konferans, Katalunya Toplantı Salonundaki Forumda imzalanan deklarasyonla son buldu.
Yerel yöneticilerin büyük ilgi gösterdiği ve üç gün süren toplantıya 23 ülkeden 184 temsilci katıldı.
Deklarasyona yansıyan konuların yerel yöneticilerin haricinde konferansı takip eden günlerde yine aynı şehirde Devlet Başkanı ve Başbakanlar seviyesinde tartışılması bu toplantının anlamını ve önemini bir kat daha arttırdı.

NELER TARTIŞILDI
Akdeniz bölgesinin iki yakasında yer alan ülkeler arasındaki dengesizliklerin ortaya konduğu ve çözüm önerilerinin tartışıldığı konferansta özellikle sürdürülebilirlik, yerelleşme, istihdam, tarım politikaları, kentleşme, çevre sorunları (katı atıkların değerlendirilmesi, temiz su kaynaklarının korunması, kentsel yaşam kalitesinin artırılması) konularına vurgu yapıldı.
Filistin ve İsrail temsilcilerinin iyi niyet içeren konuşmaları oturuma katılan tüm konukların alkışlarıyla desteklemelerini sağladı.  

KÜRESELLEŞME PROTESTOSU
Barselona Avrupa-Akdeniz Kentleri Konferansı`nın sürdüğü saatlerde küreselleşme karşıtı bir grup içerde birlik ve beraberliğin değerlendirildiği konferansı protesto etmeleri dikkat çekti.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Münir Karaloğlu, konferansın çok verimli geçtiğini, diğer ülkelerin belediye başkanlarıyla sıcak temaslarda bulunma fırsatları yakaladığını belirtti.


İspanya`nın en gelişmiş ve modern kentlerinin başında yer alan Barselona ile Avrupa`nın en hızlı gelişen kentlerinden biri olan Valensiya`da da incelemelerde bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

SEKA PROJESİ AVRUPA`NIN ÖNÜNDE
“Diğer Avrupa ülkelerinde de olduğu gibi İspanya da altyapı, ulaşım ve kentleşme problemlerini zamanında çözmüş. Bizim bu kentlerin seviyesine ulaşmamız çok da zor değil. Hazırladığımız projeleri bir bir uygulayarak bu mesafeyi kapatacağımıza inanıyorum. Bunun en güzel örneklerinden biri önümüzdeki aylarda yapımına başlanacak olan SEKA Kentsel Tasarım Projesidir. Çünkü projemizde yaralan birçok ayrıntı gezip gördüğümüz Avrupa`daki sahil kentlerinde dahi yok.”
Barselona Belediye Başkanı Jean Clos`a Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu`nun selamları ve hediyesini takdim eden Karaloğlu`na samimi davranışı dikkat çekti.

KATILIMCI ÜLKELER
İspanya, Türkiye, Yunanistan, Fas, Tunus, Cezayir, Ürdün, İspanya, Fransa, Hırvatistan, Portekiz, Belçika, Filistin, İtalya, İsrail, G.Kıbrıs, Sırbistan, İsveç, Malta, Avusturya, Lübnan, Libya, Almanya.

İMZALANAN DEKLARASYON
Barselona Deklarasyonunun imzalanmasının 10`uncu  yıldönümü vesilesiyle Avru-Akdeniz Ortaklığı`nın bölgeleri ve şehirleri tarafından yapılan Deklarasyon şöyle:
Avrupa Birliği ve Akdeniz ortak devletlerinin yerel ve bölgesel otoritelerini temsil eden, deklarasyonu imzalayan bizler, Barselona Deklarasyonu`nun imzalanmasından 10 yıl sonra, Avro-Akdeniz alanı boyunca yerel ve bölgesel otoritelerin seslerini duyurmak için, Barselona da toplandık. Biz inanıyoruz ki Avro Akdeniz Ortaklığı, her düzeyde yönetimin katılımıyla ortak stratejiler üzerine inşa edilmelidir.
İyi yönetim, toplumdan kurumlara, aşağıdan yukarıya bilgi akışına açık olmalı ve kamu politikalarıyla halk için spesifik sonuçlar üretmelidir.
Hepsinden çok ortak bir amaç yani ortak bir barış, istikrar, özgürlük ve refah dünyasının ortaya çıkmasını amaçlayan baylar ve bayanların güçlü bir topluluğunda kök salmalıdır.
Halk bu ihtiraslı projenin gerçek ajanları olmalıdır. Yerel ve bölgesel otoriteler insanlara en yakın yönetim seviyesidir. Öyle bir seviye ki onun varlığı ve aktif rolü şeffaflığı cesaretlendirir, daha iyi bir yönetime el verir ve kamu politikalarının oluşturulmasında doğrudan demokratik katılım için fırsatlar sağlar. Akdeniz ortak ülkelerinin katılımının kuvvetlendirilmesi ve demokratikleşmesi esastır.
Sosyal, ekonomik ve bölgesel kaynaşma Avro-Akdeniz Projesinin kalbinde olmalıdır.Yoksulluk ve işsizlikle savaşmak için sürdürülebilir ekonomik büyümeyi güvence altına almak ihtiyacı kadar Birleşmiş Milletler Bin Yıl Gelişme Hedefleri daha kuvvetle demokratikleşmiş bir çevre içinde, ana iddialardır. Yalnız, devam eden barış ve istikrar insan haklarına itibar edilmesini garanti edebilir.  

ÖNERİLERİMİZ
Bu mütalaaların ışığında, biz inanıyoruz ki; yerel ve bölgesel otoritelerin Avro-Akdeniz Ortaklığında hayati bir rolü vardır ve bunlar gelecekteki stratejik yönlenmenin tarifinde yer almalıdır. Barselona gündeminin  hedeflerinin gerçekleşmesi,  yerel ve bölgesel yönetimlerin süreçler içinde aktif katılımını gerektirir.

Dolayısıyla, şunları istiyoruz:
• Ülke hükümetlerinden aksiyon olarak Avrupa kurumları ve uluslar arası oyuncularla tam koordinasyon içinde olmasını ve demokratik yerel ve bölgesel otoriteleri desteklemelerini.
• Yerel ve bölgesel otoritelerin, aksiyon planlarının tarifinde ve Avro-Akdeniz Ortaklığının programları ve mali planları kadar yeni Komşuluk Politikası da dahil olmak üzere diğer Avro-Akdeniz anlaşmaları ve programlarında, her ülkenin anayasal çerçevesi ve ehliyetlerinin sınırları dahilinde yer almasını.
• Avro-Akdeniz Ortaklığının doğrudan desteği ve tanıması ile yerel ve bölgesel otoritelerin bir daimi Avro-Akdeniz forumunu oluşturmasını.
• Avro-Akdeniz Ortaklığının ulusal yerelleşmeye ve iyi yönetim süreçlerine destek sağlamasını.
• Avrupa Birliği`nin bölgesel ve kaynaşma politikalarının bir model olarak hizmet etmesini ve bu modelin Akdenizli ortaklarının ihtiyaçlarına ve gerçeklerine göre uyarlanmasını. Bu metodolojinin, şehirler ve bölgeler arası belirli pilot bölgelerde kullanılmasını ve Güney Akdeniz ülkelerinin farklı bölgelerinde uygulanmasını. Sınırlar arası ve uluslar arası işbirliği, özellikle kuzey-güney ve güney-güney boyutlarında olmak üzere Akdeniz`in kıyılarında ki bütün yerlerde desteklenmelidir. Bölgelerin ve yerel yönetimlerin yerelleşmiş işbirliğinin desteklenmesi için Avro-Akdeniz Ortaklığı çerçevesi içinde bir spesifik enstrümanın yaratılmasını.
• Farklı Uluslar arası yatırımcılar tarafından koordine edilen bir Avro-Akdeniz Bankasının yaratılmasını. Banka ve yerel ve bölgesel yönetimlerinin krediye erişiminin olmasını garanti etmelidir.
• Akdeniz de iyi tecrübelerin alış verişini sağlamak için yerelleşmiş işbirliğini etüt ve koordine eden bir Gözlemevi yaratılmasını.
• Avrupa Birliği`nin çerçevesi içinde, Avro-Akdeniz ortaklığının Akdeniz için referans, kurumsal bir yapı olmasını. Barselona da oluşan küresel yaklaşımı konsolide etmek için ikili anlaşmalar yapılmalıdır.
• Çölleşme ve su yönetimi, deniz ulaşımının emniyeti ve bir sürdürülebilir balıkçılık araştırılmasına özel dikkat verilerek, sürdürülebilir gelişmenin kuvvetlendirilmesini garanti edecek tedbirlerin alınmasını.
• Medyanın özellikle kamusal olanlarının, Akdeniz halkları arasında çok kültürlü ve dinler arası diyaloga cesaret veren muhtevayı öne çıkarması.

TAAHHÜTLERİMİZ

Yerli ve bölgesel yönetimler, kendi anayasal yetkileri çerçevesinde, Avro-Akdeniz Ortaklığının hedefleri doğrultusunda çalışmaya daha çok dahil olmaya hazırdırlar. İmzacılar ve onların temsil ettiği bölgeler ve şehirler, aşağıdakileri taahhüt eder:

• Avro-Akdeniz dünyası boyunca şehirler ve bölgeler arasında yerelleşmiş işbirliği projelerinde yer alacağız. Bu işbirliği ortakların kurumsal kapasitelerini kuvvetlendirmeli, iyi yönetime cesaret vermeli ve halkın katılımını temin etmelidir.
• Sosyo ekonomik ağlarımız arasındaki teknolojik ve ticari işbirliğini cesaretlendireceğiz ve insan öz varlığının, bilginin paylaşılmasının artması için yaratıcı ve kişisel inisiyatifleri, en önemlisi gelecek yıllarda yeni istihdam fırsatları yaratarak destekleyeceğiz.
• Özellikle su yönetimi bakımından Akdeniz bölgesinde sürdürülebilir gelişmeye olan taahhüdü kuvvetlendireceğiz.
• Eğitim, politik ve teknik temsilcilerin hareketliliği ve iyi uygulamaların alışverişi yoluyla, iyi yönetim ve demokrasi alanında bilgi ve deneyim transferini temin edeceğiz.
• 2015 yılı itibariyle üç hedefi; bölgedeki cahilliğin kaldırılması, ilköğretim döngüsünün tamamı için cinsiyet ayırımı olmaksızın çocukların öğrenimini ve her seviyede cinsiyet ayırımını ortadan kaldırılması için öğrenim ve profesyonelce eğitim alanında işbirliği için daha çok gayret sarf edeceğiz.
• Sağlıksız yerleşimleri ortadan kaldırıp, toplumun tamamı için temel hizmetlerden yararlanmayı garanti edeceğiz. Bunlardan sağlık hizmetleri, içme suyu ve atık toplama Birleşmiş Milletler Bin Yıl Hedefleri uyarınca öncelikli olmalıdır.
• Tarım dünyasında bir kırsal gelişme ve ticareti liberalleştirme politikası ile Akdeniz ortak ülkeleri arasında iç kaynaşmayı kuvvetlendireceğiz. Söz konusu politika toplumsal olarak dengeli, sürdürülebilir kırsal gelişimi sağlayıcı bir politika olduğu kadar, daimi doğal engelleri olan bölgelerin özel özelliklerini hesaba katar.
• Hiç kimsenin ekonomik sebeplerle göç etmemesi, sosyal kaynaşma ve istihdam yaratılması için mevcut fonları arttıracağız.
• Göçmenler bir yandan ana vatanlarıyla teması sürdürürken, diğer yandan ev sahibi toplumlarla ihtilafsız bütünleşmeyi temin ederek göçmen nüfus için, yaşam koşullarını iyileştirme ve fırsat eşitliği sağlamak amacıyla kaynak ayıracağız.
• Özellikle öğretim yoluyla anti-semitizm ve İslam korkusu dahil ayırımcılığa, ırkçılığa ve her türlü yabancı düşmanlığına karşı mücadeleyi destekleyeceğiz. Halkın her türlü nefret ifadesini engelleyecek ve lanetleyeceğiz.

Bizi;
sosyal medyada takip edin!